Vagina (L . Vagina-kama kını) : Vajen. Birçok hayvanda dişi üreme kanalının dışarıya açılan kısmı. Erkeğin çiftleşme organını kabul eder.
Vagus: Beyinden çıkan 10.sinir. mide, bağırsak, kalp ve akciğerlerin otomatik çalışmalarını sağlar.
Vaksin (L . Vaccinus-inek) : Aşı. Belirli bir hastalıktan, ticari amaçla elde edilen antijen. Vücudun antikor üretimini stimüle eden fakat hastalığın zararlı etkilerini yeterince yok edemeyen madde.
Vakum : Hava çıkarma.
Vakuol (L . Vacuus-boşluk+Ole-küçültücü son ek) : Sulu bir sıvı ile dolu olan ve sitoplazmanın öteki kısmından bir zarla ayrılan hücre içi küçük boşluk.
Vakuol : Ökaryot hücrelerin sitoplazması içerisinde sıvı, hava yada kısmen sindirilmiş besin kapsayan tek zarla çevrili yapıların her biri.
Vakuol:   Koful.
Valans (L . Valentia-kuvvet, güç) : Hidrojen atomları ya da bunların eşdeğerlerinin sayısal ifadesi. Bir ya da daha çok sayıda atomlar arası bağlar oluşurken kimyasal bir elementin negatifken kombine halde tutabildiği, ya da pozitifken bir reaksiyonla ayırdığı, kazanılan, kaybedilen ya da ortaklaşa kullanılan elektronların sayısı.
Valin : Protein sentezine katılan amino asitlerden birisi.
Valvular kapsüla: Kapaklı kapsüla. Karpelleri birbiri üzerine binmek-sizin bitişme yerlerinden açılabilen kuru meyva.
Vanadyum : İnsan ve hayvanlar için gerekli bir eser (az miktarda bulunan) elementidir.
Vankomisin  Hücre duvarının sentezini engelleyen bir antibiyotik. 
Varyasyon (1)  Bazı karakterler bakımından farklı olma, ortalama durumdan sapma. 
Varyasyon (2)  Esas tür tipine göre belirli karakterlerde görülen ayrılık. 
Varyasyon: Bir türün bireylerindeki aynı karakterin farklı şekilleri, değişiklik, çeşitlilik.
Varyete  Ait olduğu türden küçük farklarla ayrılan birey. 
Vasküler sistem: Ksilem ve floemden oluşan bitki dokularında, ksilem tarafından su ve suda erimiş maddelerin, floem tarafından fotosentez ürünlerinin taşınmasını sağlayan sistem. İletim sistemi. Damar sistemi. 
Vater kabarcığı: Safra kanalının (koledok kanalı) 12 parmak bağırsağı ile birleştiği yer.
Vejetasyon : Bitkinin tohumdan gelişip tekrar tohum verecek hale gelene kadar geçen dönemi.
Vejetasyon: Bitkilerin sınıflandırılmasındaki, yöreleri gözetmeksizin fizyonomik ve ekolojik bakımdan bir bölgedeki bitki örtüsü. Bir yerdeki ekolojik koşullara bağlı olarak bulunan bitki örtüsü. 
Vejetatif Hif  Besiyeri ya da doğal ortamda besin maddelerinin alınacağı ortamın derinliklerine doğru giden hifler. Bu hifler sadece beslenmeden sorumludurlar. Besin maddelerini aeriyal (fertil) hiflere ileterek çoğalmaya ve gelişmeye destek olurlar. Ayrıca bakınız; aeriyal hif. 
Vejetatif Üreme: Bitkinin bir kısmından kesilen parçanın yeni bir bitki oluşturmasına dayalı üreme şeklidir. 
Vejetatif üreme: Yaprak ya da sap gibi vücut bölümlerinden eşeysiz olarak üreme.
Vejetatif: Üreme ile ilgili olmayan.
Veksillum: Bayrakcık. Leguminosae çiçeklerindeki üstteki geniş olan petal, eş anl. Standart.
Velum: 1. Medüzlerde, şemsiye yapısının kenarını çember gibi saran örtü. 2. Basidli mantarlarda, genç basidiokarpları örten yapı.
Velutinus: Kadifemsi. Yüzeyi sık yumuşak tüylerle kaplı olan.
Vena:   Toplar damar.
Ventral : Bir organizmanın karın kısmı (sırt kısmı dorsal).
Ventrikulus (L . Venter-mide) : Bir organın boşluğu. Örneğin, beyinin çeşitli odacıklarından biri ya da yüreğin kanı atriumlardan alan odacıklardan her biri.
Verimlilik : Birim zamanda meydana getirilen yavru sayısı ile ölçülen, bir bireyin yada populasyonun üreme kapasitesi. Fertilite.
Verrukat: Siğilli. Yüzeyi küçük düzgün olmayan siğillerle kaplı olan.
Versatil: Dönebilen, yönelebilen. Bağlı bulunduğu yapı üzerinde her yöne dönebilen. Flamentin ucuna orta noktasında bağlanmış anterler-de olduğu gibi.
Vertisillat: Halkasal, dairesel, çevrel. Çiçek veya çiçek kümelerinin bir eksen çevresine dizilmiş olması.
Vesikül (L . Vesicula-kesecik) : Herhangi bir küçük kese ya da boşluk.
Vestigial (L . Vestigium-ayak izi, iz, işaret) : Yararsız, eksik ya da indirgenmiş. Atasal bir organizmada görev yaptığı halde sonradan körelen ve bir organizmada körelmiş olarak kalan homolog organ.
Villos: Uzun yumuşak tüylü. Yüzeyin uzun yumuşak tüylerle kaplı olması.
Villus (L . Villus-tüy demeti) : Küçük, parmaksı çıkıntılar. Özellikle bağırsağın iç duvarındaki gibi serbest yüzeyler üzerinde bulunan ince çıkıntılar.
Virgat: Çubuk, değnek biçiminde. 358 
Viroid : Bitki hücrelerinde hastalık yapan, 400 ' e kadar ribonükleotitten oluşan, virüslerden daha basit yapılı organizma.
Virülans Plazmitler Patojen mikroorganizmalarda bulunan ve girdiği konakçıda hastalık meydana getirmeyi sağlayan plazmidler.
Virülant Faj  Konak bakterinin parçalanmasına neden olan faj. 
Virüs  Bir protein kılıf ve nükleik asit olarak tek ya da çift iplikli, düz ya da halkasal DNA ya da RNA'dan oluşan, inflüenza virüsü gibi bazı virüslerde nükleik asidi birkaç parçadan oluşabilen, bazılarında protein kılıfın dışında zardan oluşan düz ya da üzerinde çıkıntılar bulunan bir kılıfları olan, hastalık yapıcı, bakterilerden daha küçük, yaşamak için bir başka hücrenin içine girmek zorunda olan ve ancak elektron mikroskobunda görülebilen zorunlu parazitler. Nükleik asidi DNA ya da RNA oluşuna göre, morfolojilerine ve kılıf bulunup bulunmadığına göre gruplara ve alt gruplara ayrılırlar. Helikal virüsler, çok şekilli virüsler, kılıflı virüsler, kompleks virüsler,  tek iplikli DNA virüsleri, çift iplikli DNA virüsleri, tek iplikli RNA virüsleri, tek iplikli ve kılıflı RNA virüsleri gibi.  
Virüs (L . Virus-kaygan sıvı, zehir) : Nükleik asitten oluşan bir merkeze ve bunu etrafında bir protein kılıfına sahip küçük enfeksiyon etkenli nesne. Konukçu bir hücre içinde çoğalabilir ve mutasyona uğrayabilir.
Virüs Grupları  Nükleik asit tipine, morfolojilerine, kılıf bulunup bulunmayışına göre virüslerin guruplara ayrılması. Tek iplikli DNA virüsleri, çift iplikli DNA virüsleri,tek iplikli RNA virüsleri, tek iplikli ve kılıflı RNA virüsleri gibi. 
Virüs Kılıfı  Bazı virüslerin kapsidini çevreleyen, konakçı hücrenin plazma zarından virüs ayrılırken üzerini saran ya da virüs nükleik asitlerince şifrelenerek konakçının maddelerinden sentezlenen, bazen üzerlerinde glukoprotein komplekslerinin oluşturduğu çivi gibi çıkıntılar bulunan ve virüs tanımlanmasında kullanılan, lipit, protein ve karbohidratlardan oluşan yapı. 
Virüs Reseptörü  Konak hücre zarında virüslerin tutundukları, nöraminik asit kapsayan ve böylece virüslerin hücre içine geçmelerine yardımcı olan bölge. 
Virüs:  Bakterilerdendaha küçük mikrop.
Visceral kitle: İç organlar.
Viskoz: Akışkanlığı az olan sıvı.
Viskozite :   Alışkanlık.
Vital Kapasite (L . Vita-hayat+Capaticas-almak) : Derin nefes alıp verirken alınıp verilen havanın toplam miktarı.
Vitamin (L . Vita-hayat) : Bir organizmanın normal metabolik faaliyetleri için küçük miktarlarda gerek duyduğu organik madde. Hayvanlar bazı vitaminleri yeterli oranlarda sentezleyemediği için besin içinde hazır olarak almak zorundadır.
Vitamin: Lügat manası: "Hayat veren azotlu madde" demektir. Fakat bütün vitaminler azotlu deyildir.
Vitellus Kesesi : Bazı omurgalı embriyolarında sindirim sisteminin dışarıya doğru cep biçimindeki çıkıntısı. Yumurta sarısı etrafında gelişir ve onu sindirerek organizmanın yararlanacağı duruma getirir.
Vitellus: Yumurta sarısı, yedek besin.
Vitellüs:Yumurta sarısı, yedek besin. 
Vitröz (L . Vitreus-camsı) : Camsı ya da saydam. Göz yuvarlağının arka kısmını dolduran açık, geçirgen jelimsi maddeden oluşan kısma verilen ad.
Vivipar (L . Vivus-canlı+Parere-doğurmak) : 1.Anne vücudu içinde ve yumurtadan gelişen canlı yavruya sahip olma. Yavru, besinini ya yumurta sarısından ya da embriyonik bir uzantı olan plasenta yoluyla bağlandığı anneden sağlar. 2.Memelilerde görülen doğumla çoğalma. 3.Yavrunun, bir plasenta varlığıyla, anneyle arasında besin, gaz, vb. alışverişi olarak gelişimini tamamlaması sonucunda, gerçek doğum yapan.